Ahşap Yapı

Proje Ne Hakkında?

Düşük Maliyetli, Enerji Verimli Ahşap Binaların Teşvik Edilmesi Projesi

Proje ne hakkında?

Proje, CLT (Çapraz Lamine Ahşap) gibi ileri ahşap teknolojilerini kullanarak, Türkiye inşaat sektöründe ahşabın kullanımını artırılması için Türkiye Hükümeti’ne yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla ölçeklendirmeyi ve yaygınlaştırmayı destekleyen üç aşamalı bir yaklaşım uygulayarak, toplam alanı 8.400m2‘yi bulan en az 6 pilot ahşap yapının başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi ve 2029 yılına kadar veya proje başlangıcından sonraki 6 yıl içinde Türkiye’de ek 0,58 milyon m2 inşaatın ahşap ile yapılmasına yön vermesi hedeflenmiştir.

Projenin odakları, yasal ve düzenleyici engelleri azaltarak, ahşap tabanlı gelişmiş teknolojilerin teşvik edilmesinin önündeki engellerin kaldırılması (Bileşen 1), örnek projeler yoluyla maliyet ve finansal engellerin kaldırılması (Bileşen 2) ile bilinçlendirme ve kapasite geliştirme faaliyetleri ile sürdürülemez talep ve tedarik zinciri üzerindeki engellerin kaldırılmasıdır (Bileşen 3).

Çapraz lamine ahşabın (CLT) inşaat sektöründe uygulanmasının desteklenmesi ile bilinçlendirme ve kapasite geliştirme faaliyetlerinin yapı sektöründe diğer ahşap yapı malzemesi türlerinin kullanımının da artmasına yol açması beklenmektedir. Diğer malzemeler, yapısal ahşap ve boyuna lamine ahşap (GLT) olarak tanımlanabilir.

Proje, geliştirilmiş yapı malzemeleri ile yeni binaların birincil enerji kaynaklarının tüketiminin azaltılması gibi önlemlerle binalarda enerji verimliliğinin artırılmasına özel önem vererek, Türkiye’nin ulusal karbon katkısına ulaşmada destek sağlamaktadır. Aynı zamanda yapı sektörünün, yapı sektöründeki enerjiye ilişkin Avrupa düzenlemelerine uygun olarak düşük karbon ekonomisine sahip olmasını katkı vermektedir. Proje süresince, 2029 yılına kadar veya proje başlangıcından itibaren 6 sene içerisinde, Türkiye’de ilave 0,58 milyon m² inşaat alanı ahşaptan oluşması hedeflenmektedir. Proje sonunda toplam 165.715 ton doğrudan sera gazı emisyonu azaltımı yapılacak olup, dolaylı sera gazı emisyonu azaltımı 2,4 milyon tona ulaşacaktır. Toplam 165.715 ton doğrudan sera gazı emisyonu azaltılacak, dolaylı sera gazı emisyonlarındaki azalma ise 2,4 milyon tona ulaşacaktır. Proje, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 8, 9, 11, 13 ve 15’e olumlu katkı sağlayacaktır.

  • 01
    Türkiye’de Ahşap Devrimi: CLT ile Sürdürülebilir Yapılar
    Projemiz, Çapraz Lamine Ahşap (CLT) gibi ileri ahşap teknolojilerini kullanarak Türkiye’de ahşap yapıların yaygınlaştırılmasını hedefliyor. 2029 yılına kadar 0,58 milyon m² ahşap yapı inşa ederek, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve enerji verimliliğini artırmayı amaçlıyoruz.
  • 02
    Ahşap Yapıların Önündeki Engelleri Kaldırıyoruz.
    Ahşap yapıların önündeki mevzuat engellerini kaldırıyoruz. 6 pilot proje ile ahşap yapıların ekonomik ve teknik fizibilitesini kanıtlıyoruz. İnşaat sektöründe ahşap kullanımına yönelik farkındalık ve eğitim faaliyetleri düzenliyoruz.
  • 03
    Ahşap Yapılar ile Hem Çevreyi Hem Ekonomiyi Destekliyoruz.
    CLT teknolojisi, beton ve çeliğe göre %10-15 daha az karbon salınımı sağlıyor. Projemiz, 2029 yılına kadar 165.715 ton doğrudan sera gazı emisyonunu azaltacak ve dolaylı olarak 2,4 milyon ton emisyon tasarrufu sağlayacak.
  • 04
    Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Ahşap Yapılar
    Projemiz, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) doğrudan katkı sağlıyor.
  • 05
    6 Pilot Proje ile Ahşap Yapıların Geleceğini Şekillendiriyoruz
    Toplam 8.400 m²’lik 6 pilot proje hayata geçirilecek. Bu projeler, CLT teknolojisinin Türkiye’deki uygulanabilirliğini gösterecek. Ayrıca, inşaat sektöründe ahşap kullanımına yönelik eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri düzenleyerek, sektördeki paydaşların bilgi ve becerilerini artırıyoruz.
  • 06
    Türkiye’nin İklim Hedeflerine Katkı
    Projemiz, Türkiye’nin Paris Anlaşması kapsamında belirlediği 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına katkıda bulunuyor. Ahşap yapılar ile enerji verimliliğini artırırken, aynı zamanda sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliği ile mücadelede öncü bir rol üstleniyoruz.

Mevcut durum nedir?

Türkiye hükümeti, enerji verimliliğini artırmayı, ekonomik kalkınmayı teşvik etme, enerji güvenliğini artırma ve sera gazı emisyonlarını azaltma amacıyla yüksek öncelik vermektedir. Türkiye, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni (UNFCCC) 2004 yılında imzalayıp onaylamış ve sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarına katılma taahhüdünde bulunmuştur; bu, Kyoto Protokolü’ne bir sonraki anlaşmayı müzakere etme ve kabul etme çabalarına katılmayı da içermektedir. Paris Anlaşması çerçevesinde Türkiye, 2030 yılına kadar emisyonları, mevcut durum seviyesine göre yüzde 21 oranında azaltmayı hedefleyen Niyet Edilen Ulusal Katkı (INDC) hedefi belirlemiştir. Türkiye, Paris Anlaşması’nı Ekim ayında onaylamış ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi belirlemiştir. Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonları, LULUCF sektörü hariç, 2017 yılında 526.3 milyon ton CO2 eşdeğeri (CO2 eq.) olarak tahmin edilmiştir. Bu, 2016 yılına göre emisyonlarda 27.8 milyon ton veya yüzde 5.6’lık bir artışı ve 1990 seviyelerinin üzerinde yüzde 140.1’lik bir artışı temsil etmektedir; bu veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından sağlanmıştır. Hükümet, bunun farkındadır ve enerji verimliliğini politikalarının ana bileşenlerinden biri olarak görmektedir. Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki önceliği, enerji arz güvenliğini sağlarken, yurtiçi ve yenilenebilir enerji potansiyelini gerçekleştirerek dışa bağımlılığı azaltmaktır. Kaynak çeşitliliğini sağlama çerçevesinde, Türkiye, çevre dostu bir şekilde yurtiçi ve yenilenebilir kaynakları ekonomiye maksimum düzeyde kazandırmayı hedeflemektedir.

Türkiye’de, inşaat sektörü enerji tüketimi açısından (toplam nihai enerji tüketiminin %36’sını temsil eden) ve sera gazı emisyonları bakımından (tüm ulusal enerji ile ilgili sera gazı emisyonlarının yaklaşık %32’si) ikinci en büyük sektördür. Enerji verimliliği önlemleri ile inşaat sektöründeki toplam sera gazı emisyonlarının %30 oranında azaltılabileceği tahmin edilmektedir; bu da teorik olarak yılda 38.4 milyon ton CO2 eşdeğerinde (CO2e) bir azalma anlamına gelmektedir.

İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin ana yürütücü sektörlerinden biridir ve ülkenin gelişimini etkilemektedir. Nüfus artışı, kentleşme, altyapı ihtiyacı, yenileme ve kentsel dönüşüm gereksinimleri sektörde büyümeyi teşvik etmekte ve sektör sürekli gelişmektedir. Sektördeki başlıca aktörler müteahhitler, inşaat malzemesi üreticileri, mühendisler, teknik personel ve zanaatkarlar olarak sıralanabilir. İlgili alt sektörler arasında yurtiçi müteahhitlik hizmetleri, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri, teknik danışmanlık hizmetleri, gayrimenkul, finans, inşaat ve inşaat makineleri ile yapı malzemeleri sanayisi bulunmaktadır. İnşaat sektörü, yeni iş alanları ve istihdam sağlayarak ekonomiye katkıda bulunmaktadır. 2013 yılında sektörde istihdam 1.768.000 iken, 2018 yılının sonunda bu rakam 1.992.000’e ulaşmış ve Türkiye’de toplam istihdamın %6.9’unu temsil etmiştir. 2018 yılında inşaat sektörünün 2014-2017 döneminde yıllık ortalama ciro büyüme oranı %4.48 olmuştur. 2018 yılında ekonomik gelişmeler ve finansal şoklar nedeniyle büyüme oranı sadece %2.6 olarak gerçekleşmiş ve konut sektörü azalan satışlar nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Aynı dönemde Türkiye’nin milli geliri 851 milyar dolardan 784 milyar dolara düşmüştür. 2018 yılında inşaat sektörünün Türkiye’nin GSYH’sındaki payı %7.2 olmuştur (kaynak: http://www.imsad.org/Yayinlar/sektorel-raporlar/).

Nasıl yapıyoruz?

Genel olarak, Türkiye’de, inşaatta betonarme, tuğla, çelik ve çok az oranda ahşap gibi konvansiyonel inşaat teknikleri uygulanmaktadır. Ahşap, en eski inşaat malzemelerinden biri olmasına rağmen, son 40-50 yıldır binaların inşasında yaygın olarak kullanılmamıştır. Ahşaba alternatif olarak plastik ve metal gibi, nispeten ucuz, erişimi kolay ve benzer dayanıklılığa sahip inşaat malzemeleri, pencere, kapı ve zemin kaplamaları gibi yapı bileşenleri için ahşabı değiştirmiştir. Ahşap, yüzyıllar boyunca iklim ve bölgeye bağlı olarak yerel mimaride taş ve tuğla ile birlikte kullanılmıştır. Özellikle Türkiye’nin ormanların yaygın olduğu kuzey kesimlerinde, ahşap, geleneksel Türk binalarında, özellikle de konutlarda sıklıkla görülebilmektedir.

Ahşap, karbondioksiti bünyesine alabilen etkili bir karbon yutağıdır. Ahşap inşaat kaynaklı emisyonların, enerji yoğun süreçlerden üretilen beton ve çelikten %10-15 daha düşük olduğu tahmin edilmektedir; bu süreçler atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit salmaktadır. (Kaynak: Yale Orman Okulu – Ahşap ve Ormanlar ile Karbon, Fosil Yakıt ve Biyoçeşitlilik Azaltımı – 2014) Bu, CLT ve diğer ahşap inşaat malzemeleri kullanarak yapılan enerji verimli ahşap konutların çevre dostu bir teknoloji olarak kabul edilebileceği anlamına gelir; bu da karbondioksiti bünyesine alır ve Türkiye’nin iklim değişikliği hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.

Proje, ahşap bazlı teknolojilerin geliştirilmesini teşvik eden yasal ve düzenleyici engellerin ortadan kaldırılmasına odaklanmaktadır (Bileşen 1), maliyet ve finansal engellerin ortadan kaldırılması için gösterim projeleri aracılığıyla (Bileşen 2) ve sürdürülebilir olmayan talep ve tedarik zincirine yönelik engellerin, farkındalık artırma ve kapasite geliştirme faaliyetleri ile kaldırılmasına (Bileşen 3) yönelik çalışmalara yöneliktir. Projenin odak noktası, özellikle binalar sektöründe CLT’nin (Çapraz Lamine Ahşap) uygulanmasını desteklemek olacak ve farkındalık artırma ile kapasite geliştirme faaliyetlerinin, yapısal ahşap (ST) veya Lamine Ahşap (GLT) gibi diğer ahşap türlerinin kullanımında da artışa yol açması beklenmektedir. Projenin ana odak noktası, CLT’den yapılmış binaların teşvik edilmesi olacaktır (belirli kısımları ST ve GLT ile sağlanarak), ayrıca CLT’nin yenileme çalışmalarında entegrasyonu (örneğin, mevcut CLT binalarına katlar eklemek) ve CLT ile ahşap ürünlerinin diğer yapı malzemeleriyle (örneğin, beton bir çekirdek ile CLT’den yapılmış katlar, duvarlar ve tavanlar) birleştirilmesine de bakılacaktır. Proje, Türkiye’nin INDC’sine olumlu katkıda bulunmakta ve bu katkı, yeni binaların enerji verimliliğini artırmaya yönelik önlemlere özel önem vermekte, ayrıca inşaat sektörünün düşük karbonlu bir ekonomiye dönüşümünü Avrupa düzenlemeleri ile uyumlu olarak desteklemektedir.

Misyonumuz nedir?

Misyonumuz, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) 8, 9, 11, 13 ve 15’i gerçekleştirmektir.

SKA 8 – Yeni bir inşaat malzemesinin kurulmasına ve kullanılmasına destek vererek ekonomik büyümeye katkıda bulunmak.

SKA 9 – CLT ile ahşap kullanımında yenilikçi bir yaklaşım sunmak.

SKA 11 – Enerji verimli binaların inşasını destekleyerek sürdürülebilir şehirler ve topluluklar oluşturmaya katkıda bulunmak.

SKA 13 – Sera gazı emisyonlarını azaltmak.

SKA 15 – CLT üretimi için kullanılan ahşapta Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SFM) Kriterleri ve Göstergelerinin uygulanmasını sağlayarak ormanların sürdürülebilir yönetimine katkıda bulunmak

Türkiye nasıl faydalanacak?

Proje sonunda, AFOLU dışındaki emisyonlar için 165,715 ton CO2e emisyonunun önlenmesi beklenmektedir. 1,433 TJ enerji tasarrufu sağlanacaktır. Bu faaliyetler sırasında 900 faydalanıcıya ulaşılması hedeflenmektedir. Bu faydalanıcıların %35’i kadın, %65’i erkektir.

Bu hedeflere ulaşmak için:

  • Düşük maliyetli enerji verimli ahşap binalar üzerine ulusal bir strateji hazırlanacaktır.
  • Düşük maliyetli enerji verimli ahşap binalar için yasal ve düzenleyici çerçeve oluşturulacaktır.
  • Düşük maliyetli enerji verimli binaları desteklemek amacıyla kurumsal bir yapı oluşturulacaktır.
  • FSM (Finansal Destek Mekanizması) ile faydalanan ahşap şirketlerinin CLT ve diğer ahşap teknolojileri üretim kapasitesi belirlenecektir.
  • İlk aşamada 6 pilot proje uygulanacak, ikinci aşamada ise toplamda 43,400 m² inşaatı kapsayan 25 pilot proje gerçekleştirilecektir.
  • Eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri düzenlenecektir.
Hakkında

Proje Yönetimi

GEF

Proje Koordinatör

UNDP

Proje Koordinatörü

01
Ulusal bir strateji hazırlanacaktır.
02
Yasal ve düzenleyici çerçeve oluşturulacaktır.
03
Kurumsal bir yapı oluşturulacaktır.
04
Ahşap teknolojileri üretim kapasitesi belirlenecektir.
05
İlk aşamada 6 pilot proje uygulanacak
06
Eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetleri düzenlenecektir
Proje Düşünceleri

Değerlendirmeler,
Düşünceler

Reşat Benli
İşletme ve Pazarlama Daire Başkanı - OGM

Ahşap, doğanın bize sunduğu en değerli yenilenebilir kaynaklardan biridir. Sürdürülebilir orman yönetimi ilkeleri çerçevesinde, kesilen her ağacın yerine yenilerini dikerek orman ekosisteminin devamlılığını garanti altına alıyoruz. Bu projeyle, ahşabın yapı sektöründe daha fazla kullanılmasını hedefliyoruz. Ahşap binalar, beton ve çeliğe kıyasla %50’ye varan enerji tasarrufu sağlarken, inşaat sürecinde de %30 daha az karbon salınımına neden oluyor. Bu da ulusal iklim hedeflerimize ulaşmada kritik bir rol oynayacak.

Bekir Karacabey
Orman Genel Müdürü

Türkiye’nin orman varlığını koruyarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hayata geçirdiğimiz "Düşük Maliyetli Enerji Verimli Ahşap Binaların Teşvik Edilmesi Projesi", hem çevresel hem de ekonomik açıdan ülkemiz için bir dönüm noktası niteliğindedir. Bu proje, orman kaynaklarımızın akıllı kullanımını teşvik ederken, iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji tasarrufu konularında somut adımlar atmamızı sağlıyor.

UNDP Temsilciliği
Temsilci

Projenin temel taşlarından biri, düşük maliyetli ve erişilebilir ahşap konutları yaygınlaştırmaktır. Özellikle kırsal bölgelerde prefabrik ahşap evler, hem hızlı inşaat süreci hem de uzun vadeli enerji verimliliği ile vatandaşlarımıza ekonomik çözümler sunacak. Ayrıca, bu proje kapsamında yerel orman ürünleri endüstrisini canlandırmayı ve istihdamı artırmayı amaçlıyoruz. Orman köylülerimizin ürettiği ahşap malzemeler, yerel ekonomiye katkı sağlarken, milli kaynaklarımızın verimli kullanımını destekleyecek.

Translate »